Boşanma Davası

 

BOŞANMA DAVASI

Boşanma davası Türk hukukunda evlilik birliğinin sona erdirilmesi talebiyle açılan bir hukuki süreçtir. Türk Medeni Kanun da 6 çeşit boşanma vardır. Boşanma dilekçesi, kanunun belirlediği bu sebeplere dayandırılmalıdır.

Bunlar:

  1. Şiddetli Geçimsizlik (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması & Anlaşmalı Boşanma)

Madde 166: Eşler arasında anlaşmalı boşanma için temel oluşturan en yaygın sebep olarak geçimsizlik belirtilir. Eşler arasında anlaşma sağlanarak dava açılabilir.

  1. Zina (Aldatma)

Madde 161: Bir eşin, zina yapması durumunda diğer eş, boşanma davası açabilir.

  1. Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranışlar

Madde 162: Eşlerden birinin diğerine hayatı tehlikeye sokacak şekilde kasten saldırması, pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunması boşanma sebebi olabilir.

  1. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

Madde 163: Bir eşin suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda diğer eş boşanma davası açabilir.

  1. Terk

Madde 164: Eşlerden birinin diğer eşi terk etmesi ve bu terkin devamlılık arz etmesi halinde terk edilen eş, boşanma davası açabilir.

  1. Akıl Hastalığı

Madde 165: Eşlerden birinin akıl hastalığına yakalanması ve bu hastalığın tedavi edilemez nitelikte olması durumunda diğer eş, boşanma davası açabilir.

Boşanma davası açmak isteyen taraf, ilgili sebeplere dayanarak hazırladığı dilekçeyi aile mahkemesine sunarak boşanma davasını başlatır. Aile mahkemesi bulunmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi yetkilidir.

Dilekçe, boşanma sebeplerini, bu sebeplerin delillerini, tanık bilgilerini ve mahkemece talep edilebilecek belgeleri detaylıca içermelidir. Özellikle boşanma sebeplerinin ispatlanabilirliği ve mahkemede kullanılabilirliği büyük önem taşır.

Türk hukukunda boşanma davası, anlaşmalı veya çekişmeli olarak açılabilir. Anlaşmalı boşanma durumunda taraflar, evliliğin sona erdirilmesi konusunda anlaşırlar ve bu durumda ortak bir dilekçe ile mahkemeye başvururlar. Ancak çekişmeli boşanmada, taraflar anlaşamaz ve bu durumda mahkeme süreci daha karmaşık ve uzun olabilir.

Boşanma davası sürecinde, tarafların haklarının korunması, delillerin toplanması ve mahkeme sürecindeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için bir avukatın rehberliği büyük önem taşır. Uzman desteği almak, usul hatalarından kaynaklanabilecek hak kayıplarını önlemek adına kritiktir. Avukat, tarafların haklarını en iyi şekilde savunmak ve adil bir sonuç elde etmek için gereken hukuki adımları atar.

 

BOŞANMA SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESI GEREKENLER:

Boşanma hem duygusal hem de hukuki açıdan zorlayıcı bir süreç olabilir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Türk hukukunda boşanma sürecinde, tarafların haklarının korunması, delillerin toplanması ve mahkeme sürecinde doğru adımların atılması önemlidir.

  1. Uzman Hukuki Destek Alınması: Boşanma davası sürecinde bir avukatın rehberliği büyük önem taşır. Avukat, tarafların haklarını en iyi şekilde savunmak, gerekli delilleri toplamak ve usul hatalarından kaynaklanabilecek hak kayıplarını önlemek için gereklidir.
  2. Duygusal Dengenin Korunması: Boşanma süreci stresli ve duygusal olarak zorlayıcı olabilir. Bu süreçte duygusal dengeyi korumak önemlidir. Psikolojik destek almak, duygusal olarak güçlü kalmak ve çocuklar varsa onların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
  3. Belgelerin Saklanması: Boşanma davası sürecinde gerekli olabilecek belgelerin saklanması ve mahkemeye sunulabilecek durumda tutulması önemlidir. Mal varlığı, gelir, çocuklarla ilgili belgeler gibi dokümanların korunması gereklidir.
  4. Anlaşmalı veya Çekişmeli Boşanma: Anlaşmalı boşanma, tarafların karşılıklı anlaşması durumunda daha hızlı ve düzenli bir süreç sunabilir. Ancak taraflar anlaşamazsa çekişmeli bir süreç ortaya çıkar ve bu durum daha uzun ve karmaşık olabilir.
  5. Çocukların İhtiyaçları: Eğer çocuklar varsa, onların iyiliği ve ihtiyaçları öncelikli olmalıdır. Velayet, velayetin kullanımı, çocukların bakımı ve eğitimi gibi konularda çocukların üstün menfaati gözetilmelidir.
  6. Nafaka ve Mal Paylaşımı: Eğer bu konularda anlaşma sağlanamazsa, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda mahkeme kararına bağlı olarak adil bir düzenleme yapılması önemlidir.

Boşanmadavaları, hukukiveduygusalaçıdankarmaşıksüreçlerdir. Her durum kendineözgüdürBu süreçte profesyonel hukuki destek almak ve duygusal dengeyi korumak, daha sağlıklı ve adil bir boşanma süreci geçirmenize yardımcı olabilir.

 

 

BOŞANMA DAVASINDA DELİLLER

Boşanma davası sürecinde, davacı tarafın ileri sürdüğü boşanma sebebinin ispatı büyük önem taşır. Davacı, iddia ettiği boşanma sebebini kanıtlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde, davası reddedilebilir. Bu kanıtlama süreci, deliller aracılığıyla gerçekleştirilir. Aynı şekilde, davalı da davacının iddialarını çürütmek için delil sunma hakkına sahiptir. Aile mahkemeleri, sunulan delilleri kendi vicdani kanaatine göre değerlendirir ve bu değerlendirme sonucunda bir kanaate varır.

Boşanma davasında kullanılabilecek delil türleri çeşitlidir ve her olayın özelliğine göre farklılık gösterebilir:

  • Tanık Beyanları: Taraflar veya üçüncü kişilerin ifadeleri mahkemece delil olarak kabul edilebilir.
  • Yemin ve İkrar: Tarafların mahkemede yemin etmesi veya gerçeği ikrar etmesi delil olabilir.
  • Bilirkişi ve Keşif: Uzman bilirkişilerin raporları ve keşifler, mahkemece delil olarak kabul edilir.
  • Yazılı ve Elektronik İletişimler: SMS, sosyal medya mesajları, Whatsapp konuşmaları gibi iletişim kayıtları delil olabilir.
  • Görsel ve İşitsel Kayıtlar: Fotoğraflar, videolar, ses kayıtları, kamera görüntüleri mahkemede delil olarak sunulabilir.
  • Belgeler ve Kayıtlar: Banka, kredi kartı, otel, yurtdışı giriş çıkış kayıtları, sözleşmeler, notlar, yazışmalar gibi belgeler delil olabilir.
  • Diğer Delil Türleri: Adli sicil kaydı, adli tıp raporu, ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, mahkeme ilamları, kolluk araştırmaları, diğer mahkeme dosyaları da delil olarak kullanılabilir.

Her bir delil türü, davaya özgü şartlar ve gereksinimler doğrultusunda mahkeme tarafından değerlendirilir. Bu deliller, mahkemece incelenerek davanın sonuçlanmasında etkili olabilir.

 

BOŞANMA DAVASINDA YASAK DELİLLER

Boşanma Davasında Yasak Deliller ve Hukuki Değerlendirme

Boşanma davası sürecinde delillerin elde edilişi ve sunuluş biçimi, davanın seyrini etkileyebilir. Yasalara göre hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, mahkemelerde dikkate alınmaz. Bu yasak deliller:

  • Anayasa ve Kanuna Aykırı Deliller: Kanuna ve Anayasa’ya aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilmez.
  • Temel Hak ve Özgürlüklere Aykırı Deliller: Özel hayatın gizliliğini ihlal eden veya kişinin onur ve haysiyetini zedeleyen deliller yasaktır.
  • Evli Çiftin Ortak Yaşam Alanında Elde Edilen Deliller: Evlilik birliği içinde, eşlerin müşterek yaşam alanlarında elde edilen deliller, özel hayatın gizliliği açısından değerlendirilebilir. Müşterek alanlar özel alanlar olarak kabul edilmez.

Ancak, hukuka aykırı olmayan durumlar özellikle dikkate alınmalıdır:

  • Özel Hayatın İhlali: Gizlice yapılan fotoğraf, görüntü, mesaj kaydetme, telefon dinleme gibi eylemler hukuka aykırıdır ve mahkemelerde delil olarak kabul edilmez.
  • Bilgisayar ve Telefonda Casus Program Kullanımı: Eşlerin birbirlerine haber vermeden bilgisayarlara veya telefonlara casus programlar yüklemesi, hukuka aykırıdır ve bu şekilde elde edilen deliller mahkemelerce kabul edilmez.
  • Gizlice Ses veya Görüntü Kaydetme: Ortak yaşam alanına gizlice yerleştirilen cihazlarla elde edilen ses veya görüntüler hukuka aykırıdır ve delil olarak kullanılamaz.

Evlilik birliğinde eşlerin dürüstlük kuralına uygun hareket etmesi önemlidir. Bu kapsamda, evlilik birliğini zedeleyen eylemlerden kaçınılmalıdır. Gizlice elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu kabul edilir ve mahkemece değerlendirilmez.

Hukuka aykırı delilin tespiti mahkemece re’sen yapılmalıdır. Eşler, hukuka aykırı delilin varlığını iddia etmese dahi mahkeme bunu tespit etmekle yükümlüdür. Boşanma davasında, delillerin hukuka uygunluğu ve elde ediliş biçimi özenle incelenmeli ve bu doğrultuda karar verilmelidir.

 

BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

Boşanma davasının süresi, çekişmeli veya anlaşmalı olmasına, davanın karmaşıklığına, dosya sayısına ve mahkemenin iş yüküne bağlı olarak değişebilir. Genellikle çekişmeli boşanma davaları, 12 ila 36 ay arasında sonuçlanabilir. Bu süre, davanın görüldüğü yerin büyüklüğü, dosya sayısı ve mahkeme tarafından belirlenen celse aralarına göre değişkenlik gösterebilir.

Çekişmeli boşanma davalarında, genellikle 4 ila 6 celse yapılır ve bu celse araları 5 ila 6 aylık süreler olabilir. Bu durum, dava sürecinin uzamasına ve sonuca varılmasının zaman almasına neden olabilir. Ortalama olarak, küçük yerleşim yerlerinde 1.5 yıl gibi bir süre, büyük şehirlerde ise 3.5 yıl gibi daha uzun bir süre gerekebilir.

Anlaşmalı boşanma davaları ise, tarafların anlaşma protokolü hazırlama sürelerine göre değişiklik gösterir. Ancak mahkeme süreci çekilmeli boşanma davalarına göre çok daha kısadır. Küçük yerleşim yerlerinde bu süre bir hafta kadar kısa olabilirken, büyük şehirlerde iş yoğunluğundan dolayı birkaç ayı bulabilir.

Bu süreçler, genel örnekler olup her dava kendi koşullarına göre farklılık gösterebilir. Boşanma davası sürecindeki en önemli noktalardan biri, uzman bir avukatın rehberliğiyle davanın adil ve hızlı bir şekilde sonuçlanması için gerekli adımların atılmasıdır.