ANLAŞMALI BOŞANMA
Türk hukukunda anlaşmalı boşanma, eşlerin evliliklerini karşılıklı olarak sonlandırmak üzere anlaşmaları durumunda açılan bir boşanma türüdür. Anlaşmalı boşanma sürecinde, eşler boşanma konusunda hemfikir olurlar ve bu anlaşmayı mahkemeye sunarlar.
Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin boşanma konusunda anlaşmış olmaları şartına dayanır. Bu anlaşma çerçevesinde; mal paylaşımı, velayet hakkı, nafaka gibi konularda karşılıklı anlaşmaya varılır ve bir protokol haline getirilir. Eşlerin bu protokolü imzalamaları ve mahkemeye sunmaları gereklidir.
Mahkeme, eşlerin anlaşmalı boşanma taleplerini değerlendirir, protokolü inceler ve eğer mahkemece uygun bulunursa boşanma kararını verir. Bu süreç genellikle çekişmeli boşanma davalarından daha hızlı sonuçlanır ve tarafların karşılıklı anlaşması nedeniyle mahkeme süreci daha az karmaşıktır.
Anlaşmalı boşanma davalarında, tarafların avukatlar aracılığıyla ya da kendi aralarında protokol oluşturması ve bu protokolü mahkemeye sunması önemlidir. Ancak her durumda, tarafların haklarının korunması ve adil bir anlaşmanın sağlanması için hukuki destek almak önerilir. Bu şekilde, anlaşmalı boşanma süreci daha düzenli ve adil bir şekilde tamamlanabilir
ANLAŞMALI BOŞANMA ŞARTLARI NELERDİR?
Türk Medeni Kanunu’na göre anlaşmalı boşanma için belirli şartlar bulunmaktadır:
- Karşılıklı Anlaşma: Eşlerin boşanma konusunda karşılıklı olarak anlaşmaları esastır. Her iki tarafın da boşanma isteği ve bu istekleriyle ilgili sonuçlarda mutabık olmaları gerekmektedir.
- Evlilik Süresi: Türk Medeni Kanunu md.166 fıkra 3’e göre tarafların evlilikleri en az bir yıl sürmüş olmalıdır.
- Mahkemeye Başvuru: Eşler, anlaşmalı boşanma talebiyle mahkemeye başvurmalıdır. Ortak bir dilekçe ile mahkemeye başvurarak boşanma taleplerini sunarlar.
- Protokol Düzenleme: Anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında bir anlaşma protokolü hazırlanmalıdır. Bu protokolde, boşanmanın hukuki sonuçları, mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti gibi konular üzerinde anlaşmaları gerekmektedir.
- Duruşma Katılımı: Her iki tarafın da duruşmaya katılması zorunludur. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesine göre, tarafların, duruşmaya katılmaları gerekmektedir, hatta avukatları dahi olsa bizzat duruşmada hazır bulunmaları istenir.
- Hâkimin Onayı: Anlaşmalı boşanma protokolünün ve tarafların beyanlarının hâkim tarafından kabul edilmesi gerekir. Hâkim, tarafların isteklerini değerlendirir ve anlaşmanın kanuna uygun olup olmadığını inceler.
Bu şartlar doğrultusunda eşler, anlaşmalı boşanma sürecini başlatabilir ve anlaşmalı boşanma protokolü üzerinde mutabık kalmaları halinde, mahkemece boşanmalarına karar verilebilir.
ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ NEDİR?
Anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve ergin olmayan çocukların durumu gibi konularda kabul ettikleri düzenlemeleri içeren bir belgedir. Eşler, anlaşmalı boşanma protokolünü yazılı olarak hazırlar ve imzalarlar. Bu protokol, anlaşmalı boşanmanın şartları arasında yer alır ve boşanma kararı alınmasında önemli bir rol oynar. Boşanmanın mali boyutlarıyla ve ergin olmayan çocukların durumuyla ilgili konularda taraflar arasında kabul edilen anlaşmalı boşanma protokolü, mahkeme hâkimi tarafından uygun görüldüğünde, eşlerin anlaşmalı boşanmalarına karar verilebilir.
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için anlaşmalı boşanma protokolünün hazır olması gereklidir. Protokolün, hâkim tarafından kabul edilebilmesi için hukuki açıdan düzenli, net ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması önemlidir. Bu nedenle, protokolün hazırlanması aşamasında uzman bir boşanma avukatıyla iletişime geçmek ve hukuki yardım almak, hak ve menfaatlerin korunması açısından son derece önemlidir.
ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ NASIL HAZIRLANMALI?
Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanmanın yanı sıra boşanmanın ferileri olarak nitelendirilen velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat, müşterek konutun kullanımı, ev eşyalarının paylaşımı gibi hususların yanında ziynet eşyaları ve mal paylaşımı hususları üzerinde de net, açık ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmelidir. Protokoldeki eksiklikler ileride sorunlara yol açabilir ve mahkemeye başvurmayı gerektirebilir.
Taraflar, ziynet eşyaları ve mal paylaşımına ilişkin hak ve taleplerinden açıkça feragat etmedikleri müddetçe, bu talepleri boşanma sonrasında ayrı bir dava açmak yoluyla ileri sürebilmektedirler. Ayrıca, anlaşmalı boşanmada kusur tespiti yapılmadığı için, nafaka ve tazminat gibi hususların protokolde belirtilmemesi halinde, ileride talep edilemeyeceği unutulmamalıdır.
Velayet, kişisel görüş ve iştirak nafakası gibi konular ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan protokolde feragat edilse bile daha sonra talep edilebilir. Bu nedenle, protokolün tüm bu detayları içermesi önemlidir.
Tarafların anlaşmalarını ispatlayan yazılı bir protokol, mahkemeye sunulur. Hâkim tarafların anlaştığı hususları bizzat uygulamak durumunda olmayıp, tarafların ve çocukların menfaatleri doğrultusunda gerekli gördüğü değişiklikleri yapma hakkına sahiptir. Tarafların bu değişiklikleri kabul etmelerinin sonucunda boşanmaya hükmolunur.
Boşanma Protokolünde Şu Hususların Yer Alması Tavsiye Olunur:
-Tarafların boşanmaya ilişkin iradeleri,
-Müşterek çocuk varsa Velayet
-Velayeti alamayan taraf ile müşterek çocuk arasında kişisel görüş,
-İştirak Nafakası,
-Yoksulluk Nafakası,
-Maddi ve Manevi Tazminat
-Ziynet eşyaları, düğün takıları
-Mal paylaşımı